06.02.2022 İstanbul
TORA, İklim Değişimi ile Mücadele Yolunda İlk Adımlarını Attı
TORA, uluslararası platformlardaki iklim değişikliği ile mücadele taahhütlerine paralel olarak üzerine düşen görevi yerine getirmek adına ilk adımları attı. Enerji tüketiminin dünya üzerindeki olumsuz etkilerinin farkında olarak kurumsal bakış açısını gözden geçiren TORA, International Renewable Energy Certificate Standard (IRECS) tarafından verilen Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikasını alarak bundan sonraki süreçte iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlayacak.
İklim değişikliği ya da ismine her ne diyorsak; sonucunda oluşacak doğal afetler birçok insanı ve ekosistemi altüst edecek, biz de bu zincirin bir halkasıyız. Maalesef bu döngüde en büyük etken bizlerin aşırı tüketim alışkanlığımız. Geçmişten geleceğe göz atıldığında; geçmişte manuel olarak yapılan birçok şey zamanın efektif kullanılması ve hayatı kolaylaştırmak adına makinalar tarafından yapılmaya başlandı. Bu teknolojinin en güzel yönü olsa da bir de karanlık ve antiekolojik tarafına bakıldığında pandemi ile hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen tek kullanımlık ürünler, çevrimiçi alışverişin sağladığı kolaylıklar ve sosyal medyanın kontrolsüz kullanımı ile ihtiyaç haricinde aşırı tüketime doğru giden bir sürecin içindeyiz. Bir ürün, yalnızca bir ürün değildir. Bir ürün; su, enerji, karbon ve gelecekte bir atıktır.
İklim değişikliği için bugün binlerce tanım yapılıyor. Arama motorlarında konu ile ilgili detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz. Tanımında sanayileşme, fosil yakıt tüketimi, taşımacılık vs. gibi ana faaliyet başlıklarından bahsedilecektir ama asıl faaliyet kaynağı bizleriz.
Bugün bilim çevrelerinde iklim değişikliğinde baş sorumlunun karbondioksit oranının artması olduğuna inanılmaktadır. Her bir birey, aşırı tüketim alışkanlığı ile karbon salınımdan sorumludur.
Dünya bu konuda kolları sıvadı ve 2015 yılında Paris İklim Anlaşması’nı yayımladı. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, iklim değişikliğinin kontrolü ve azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında tüm ülkelerin ortak bir hedefle harekete geçmesini planlayan bu anlaşma, tüm ülkelerden sera gazı emisyonunu azaltmasını bekliyor. Karbon salımını azaltmanın önde gelen yolu, kömür ve fosil yakıtlara dayanan enerji üretimini mümkün olduğunca azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarını finanse etmek, buna uygun iş alanları yaratmak ve enerji geçişini belirlenen tarih aralıklarında tamamlamak.
Türkiye ise 2021 yılı 3. Çeyreği itibariyle önce Paris İklim Anlaşmasını imzaladı, daha sonra COP 26 Glasgow Toplantısına katılarak aşağıda detayları verilen karbon azaltım hedeflerini ortaya koymuştur.
- Türkiye’nin ulusal katkı beyanına göre, sera gazı emisyonlarının 2030 (uygulama dönemi olarak 2021-2030 yılları belirlenmiş) yılında referans senaryoya (BAU) göre artıştan %21 oranına kadar azaltılması öngörülmüştür.
- Referans senaryoya göre 2030 yılında sera gazı emisyonların %18 oranında azaltılmasıyla, Türkiye, küresel ölçekte 2 derece hedefine ulaşmak için ulusal koşulları ve kabiliyetleri çerçevesinde bir katkı sunmaktadır.
- 2023 yılında 1 adet nükleer santralin devreye alınması
- Güneş enerjisinden elektrik üretiminin 2030 yılında 10 GW kapasiteye ulaşması
- Rüzgar enerjisinden elektrik üretiminin 2030 yılında 16.5 GW kapasiteye ulaşması
- Mümkün olan tüm hidrolik kapasitenin kullanılması
- Elektrik şebekesindeki kayıp kaçak oranının 2030 yılında %15 seviyesine düşürülmesi hedeflenmektedir.
TORA, iklim değişikliği üzerindeki etkisini nötrlemek adına ilk adımları atmaya başladı.
Geçen yıl bu zamanlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan yeşil enerji tarifesi ile artık herkes elektriğini yenilenebilir kaynaklardan kullanabilme özgürlüğüne sahip.
TORA’da enerji tedarik firması ile olan sözleşmesine Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikasını (I-REC) dahil etti. Böylece hem enerji kullanımını yenilenebilir kaynaklardan sağlarken hem de yenilenebilir enerji üreten firmalara destek olmaktadır.
Dünya daha temiz ve sürdürülebilir bir geleceğe gidiyor. Bizlerde ona ayak uydurmak adına ana faaliyet konularımıza ek yenilenebilir kaynaklardan enerji üre
timi ve elektrikli araç şarj istasyonları konusuna ağırlık veriyoruz. Güneş enerji santrali (GES) ve rüzgar enerji santrali (RES) ile yenilenebilir enerji üretimine katkıda bulunmak amacıyla ARGE çalışmalarımız devam ediyor. Bu sistemler sayesinde üzerinde çalışmakta olduğumuz geleceğin trendi Elektrikli Araç (EA) şarj istasyonlarında yenilebilir kaynakların kullanımı, yeterliliği ve sürdürülebilirliği konularında daha aktif rol alacağız.
Aynı zamanda kurmuş olduğumuz enerji yönetim sistemleri sayesinde 1 yılı aşkın süredir enerji tüketim analizi yapılarak, enerjinin verimli kullanılmasında süreklilik hedeflenmektedir. Kurduğumuz bu sistem sayesinde iş gücümüzde herhangi bir kayıp olmadan enerjiyi en doğru şekilde yöneterek israfı minimum düzeye indirmek/tamamen ortadan kaldırmak için çalışmalar yapmaktayız.
Kaynaklar: (1)http://www.istanbul.gov.tr/vali-yerlikaya-istanbulda-toplam-arac-sayimiz-4474536-oldu-#:~:text=T.C.%20%C4%B0stanbul%20Valili%C4%9Fi-,Vali%20Yerlikaya%3A%20%E2%80%9C%C4%B0stanbul’da%20Toplam%20Ara%C3%A7,Say%C4%B1m%C4%B1z%204.474.536%20Oldu%20%F0%9F%9A%9A%E2%80%9D&text=%C4%B0stanbul%20Valisi%20Ali%20Yerlikaya%2C%20T%C3%BCrkiye,Kurumu%20(T%C3%9C%C4%B0K)%20verilerini%20payla%C5%9Ft%C4%B1.