25.05.2017 İstanbul
Akaryakıt İstasyonlarındaki Olası Akaryakıt Kayıp Noktaları ve SEÇ-G İlişkisi
Akaryakıt istasyonlarında göz ardı edilen veya fark edilemeyen bir akaryakıt kayıp veya sızıntının toprağa karışmasıyla ne yazık ki önlenmesi gecikmiş bir süreç başlamış olur.
Ülkemizde her yıl trafiğe yeni katılan motorlu kara taşıtları sayısındaki artış zaman zaman yazılı ve görsel basına haber olmaktadır. TÜİK raporlarında da bu verilere ulaşmak mümkündür. Günden güne artan araç sayısıyla beraber artan akaryakıt ihtiyacı, artan karayolu ağları ve bu artışların doğal bir sonucu olarak artan akaryakıt istasyon sayısı, istasyonların akaryakıt envanterlerini kontrol altına almaları sonucunu doğurmuştur. Enerji Piyasası Denetleme Kurumu bu kontrolü sağlayabilmek adına istasyonlardaki akaryakıt giriş-çıkışlarını kayıt altına alan otomasyon sistemlerinin bulunmasını zorunlu hale getirmiştir. Akaryakıt envanter verilerinin elektronik sistemlerle kayıt altına alınmasıyla veri yığınları ortaya çıkmıştır. “Türk Standartları Enstitüsü 12820 Akaryakıt İstasyonları – Kara Taşıtları İçin – Emniyet Gerekleri” kapsamında bu verilerin değerlendirilmesi konusu ortaya çıkmıştır. Yurt dışında uzun yıllardır ve yaygın olarak kullanılan “İstatistiksel Envanter Kontrolü – SIR” yönteminin ülkemizde de uygulanması için teşvik edici standart maddeleri eklenmiştir.
İstatistiksel Envanter Kontrolü – SIR yöntemi ile akaryakıt envanter verileri analiz edilerek, istasyonlarda günlük ±9 litre ve üzerinde bir oranla (saatlik 0,38 litre) kayıp/kazanç gösteren tank sistemleri tespit edilir ve uzman analistler tarafından kayıp/kazanca sebep olabilecek noktalar araştırılır.
İstasyonların altyapısında akaryakıt kaybına veya kazancına sebep olabilecek birçok nokta vardır. Konuyu SEÇ-G kapsamında ele alırsak özellikle kayıp noktalarına odaklanmak gerekir. Akaryakıtın terminalden çıkışı ile artık bu riskli süreç istasyon için başlamış bulunmaktadır.
İstatistiksel Envanter Kontrolü ile günlük veya anlık takip yaparak istasyonlarda akaryakıt kaybı tespit edilebilecek noktaları maddeler halinde ele alalım.
- Dolum Hataları
- Eksik Dolum
- Ürün Karışımları
- Aşırı Dolumlar ( Taşma vakaları )
- Tank Kaçakları
- Hat Kaçakları
- Menhol içi Sızıntılar (Tank ve Pompa Menholü)
- Ürün – Dolum hattı Sızıntıları
- Kalibrasyon Hataları
- Pompa Ölçek Kalibrasyon Hataları
- Tank Kalibrasyon Hataları
- Kaçakçılık- Hırsızlık
Akaryakıt istasyonlarında göz ardı edilen veya fark edilemeyen bir sızıntının toprağa karışmasıyla ne yazık ki önlenmesi gecikmiş bir süreç başlamış olur. Toprağa sızan yakıt zamanla geniş alanlara ulaşır. Topraktaki canlılık bu sebeple yok olmaya başlar. Sadece çevreyi kirletmekle ve doğal hayatı tehdit etmekle kalmaz. Sorun zaman geçtikçe daha da büyür ve önlem alınması geciken bu durumlarda maalesef geri dönüşü olmayan sonuçlarla karşılaşılabilir. Örneğin yakıt, yeraltı sularına karışabilir ve şehir şebekesine ulaşabilir. Bunun sonucunda günlük hayatımızı geçirdiğimiz mutfaklarımızda, banyolarımızda tehlikeli kimyasallar ile karşı karşıya kalabiliriz.
İş sağlığı ve güvenliği kapsamında akaryakıt istasyonlarındaki görevliler, tamirciler ve diğer çalışanlar, bu sektörde kullanılan benzin, motorin gibi akaryakıt türlerinin, yağlama maddelerinin ve kullanılan ekipmanın zararlarından korunmalıdır. Ayrıca, akaryakıt istasyonlarını iş güvenliği açısından önemli hale getiren bir diğer konu ise tüm bu tehlikelerin, aynı şekilde, tüketiciyi ve istasyonu ziyaret eden müşterileri de etkileyebilecek olmasıdır.
Benzin, çok düşük sıcaklıklarda bile, kolay tutuşabilen bir buharı açığa çıkarır. Benzin buharının kolay yanıcılığı, akaryakıt istasyonlarını yangın ve patlama riski yüksek olan işyerleri haline getirir. Benzin buharı havadan ağır olduğundan zeminde toplanır. Olası bir gaz çıkışı durumunda, sigara gibi ısı kaynakları yangına veya patlamaya neden olabilir. Depolarda ve pompa bölümlerinde oluşan statik elektrik de yangın ve patlamaya neden olabilir. Akaryakıt istasyonlarında çıkabilecek küçük bir yangın istasyonda çok fazla yanıcı ve patlayıcı madde olması nedeniyle, büyük yangınlara ve patlamalara dönüşebilir.
Akaryakıtların ve istasyonda kullanılan diğer kimyasal malzemelerin bulundukları tanklarda meydana gelecek sızıntılar, çalışanlara zarar verebilecek tehlikeler yaratabilir. Sızıntı yapmış bir tanktaki malzeme, çalışanın vücuduna temas edebilir ve deriyi tahriş edebilir. Sızıntı yapmış bir akaryakıt tankından kaynaklanan bir yangın veya patlama ortaya çıkabilir.
TORA Petrol; Çevre, İnsan Sağlığı, İstasyon Emniyet Gereklilikleri konularının birbirini etkileyen iç içe süreçler olduğu bilinci ile tüm paydaşlarıyla çalışmalarına devam etmektedir. Attığımız her adımda, gerçekleştirdiğimiz her yenilikte, gelecek nesillere karşı sorumlu olduğumuzu kesinlikle unutmadan çalışmalarımızı sürdürüyor, sektördeki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek kontrollerimize ve denetimlerimize devam ediyoruz.