08.05.2021 İstanbul

 

Akaryakıt Sektöründe Kapalı Hacimlerde Çalışma

Kapalı ya da kısıtlı hacimlerde çalışma iş sağlığı ve güvenliğinde özel bir riskli çalışma türüdür. İngilizce “confined spaces” olarak adlandırılan bu çalışmaların en temel özelliği insan giriş ve çıkışları zor olduğu ve çoğunlukla eller kullanılarak girilen alanlarda çalışma yapılmasıdır.

Akaryakıt sektöründe bu alanlara zemin seviyesi altındaki menholler, tankların içi, dev amblem, fiyat panosu ve kanopi içi, kuyular, dehlizler, derin çukurlar örnek verilebilir.

Temelde iki farklı risk vardır. Birincisi çoğunlukla kapalı hacimde çalışan kişilerin girilen alanda yetersiz oksijene ya da

diğer tehlikeli gazlara maruz kalmasıdır. Diğeri de her türlü tehlike sonucunda bir kazaya uğrayan ya da sağlık sorunu olan ve yardıma ihtiyacı olan kişiye zamanında ve yeteri kadar ilkyardım yapılamamasıdır.

Öncelikli olarak bu iki riski tamamen ortadan kaldırma politikaları ve uygulamaları benimsenmelidir. Bu kapsamda kapalı hacimde çalışma yapmadan işl

erin yapılması, altyapının kapalı hacimlere girişi zorunlu kılmayacak şekilde tasarlanması, insan girişi yerine robotların görev alması gibi yöntemler kullanılmalıdır.

Kapalı hacme girişlerin zorunlu olduğu yerlerde bu riskleri en aza indirebilecek tüm tedbirlerin alınması gerekir. Bu tedbirlerin başında kapalı hacme girecek kişileri seçilmesi gelmektedir. Bu kapsamda daha önce daha az riskli yerlerde kapalı hacme giriş yapmış kişilerin seçilmesi, sağlık yönünden kapalı hacimde çalışma yapılmasına engel bir durumun olmadığının güncel olarak işyeri hekimleri tarafından değerlendirilmesi gerekir.

İkinci olarak olası tüm tehlikeler nedeniyle bir kaza yaşanması durumunda personelin güvenli ve hızlıca kapalı

hacim dışına alınması için bir kurtarma planın yapılmasıdır. Bu plan kapsamında kurtarma yöntemi belirlenmeli, eğitimi ve tatbikatı yapılmalıdır. Ayrıca kurtarmada kullanılacak her türlü ekipmanın gerekli özelliklerinin tanımlanmış olduğu, sertifikalı ve önceden kalitesi bilenene ekipmanların seçilmiş olduğu ve tüm kurtarma ekipmanlarının her kullanım öncesi kontrol edilmiş olduğu teyit edilmelidir. Akaryakıt sektörlerinde bu kapsamda TS EN 795 sertifikalı tip-2 mobil tripod’lar kullanılmaktadır.

Son olarak çalışılacak tüm alanda oksijen ve gerekiyorsa diğer tehlikeli gazların durumu kontrol edilmelidir. Bu kontroller için başta havalandırma olmak üzere sürekli olarak kaliteli ve sertifikalı gaz ölçüm detektörleri ile iş öncesinde ve süresince eğitim almış kişilerde ölçüm yapılması gerekmektedir.

PGD(portatif gaz detektörü) ya da LEL cihazı olarak adlandırılan bu detektörler ile hem oksijen durumu hem de patlayıcı hava karışımı sürekli olarak kontrol edilmelidir. Ayrıca gözcü (süpervizör) olarak adlandırılan tecrübeli personel tüm çalışma boyunca çalışmayı ve kapalı hacimde çalışan personeli kontrol etmelidir.