08.06.2022 İstanbul

Net Zero hedefleri için atılan adımlar

“Net sıfır emisyon”, üretilen sera gazı emisyonları ile atmosferden dışarı atılan sera gazı emisyonları arasında genel bir denge sağlamayı ifade ediyor. Bunu bir ölçek gibi düşünebilirsiniz: sera gazı emisyonları üretmek ölçekleri değiştirir ve atmosfere yeni sera gazı eklenmeden bu ölçekleri yeniden dengeye getirmeye “net sıfır emisyonu” deniyor.

Bu hareket, iklim krizini durdurmak için atılması gereken adımlardan yalnızca biri. Net sıfır emisyonu geçmiş zararları onarmak için değil, bundan sonraki tahribatları sıfıra indirmeye odaklanıyor.

Türkiye’nin, Paris Anlaşması‘na uygun olarak küresel sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak amacıyla ekonomisini 2050’ye kadar karbonsuzlaştırmak için nasıl bir dönüşümden geçmesi gerektiğini ortaya koyan “Türkiye’nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası: 2050’de Net Sıfır” başlıklı rapor yayımlandı.

Türkiye’nin mevcut Net Sıfır hedefine nasıl ulaşacağına ve güncellenmesi beklenen Ulusal Katkı Beyanı’nın içeriğine dair yayımlanmış ilk çalışma olan bu raporun sonuçlarına göre; Türkiye ekonomisinin fosil yakıtlar terk edilerek, yenilenebilir enerjiye geçilerek, enerji verimliliği ve ilgili sektörlerde elektrifikasyon yoluyla 30 yıl içinde büyük ölçüde karbonsuzlaştırılması ve 2050’lerin başında Net Sıfır hedefine yaklaşılması mümkün.

2020’de AB, AB Yeşil Mutabakatı’nın bir parçası olarak Avrupa İklim Yasası aracılığıyla iklim nötr hedefini ortaya koydu. AB’nin hedefi Paris Anlaşması ile uyumlu bir şekilde küresel sıcaklık artışını 2°C’nin oldukça altında tutmak ve bunu 1,5°C’de sınırlandırmak. Ayrıca, Eylül 2020’de AB, 2019’da 2050’ye kadar net sıfır hedefini karşılamak için belirlediği 2030 karbonsuzlaşma hedefini artırarak, emisyonlarında en az %55 azaltım taahhüdü verdi.

Haziran 2019’da Birleşik Krallık, hükümetin net seragazı emisyonlarını 2050 yılına kadar 1990 seviyesine göre %100 azaltmasını gerektiren yasaları kabul eden dünyadaki ilk devlet oldu. Daha yakın bir tarihte, Kasım 2020’de İngiltere Başbakanı Boris Johnson, bir Yeşil Sanayi Devrimi ve COVID-19’dan yeşil toparlanma başlatmak için iddialı bir karbonsızlaştırma planı olan “On Nokta Planı”nı duyurdu. Plan, 2030 yılına kadar açık deniz rüzgar enerjisi kapasitesini dört katına çıkarma taahhüdünü içeriyor. Ayrıca “On Nokta Planı” 10 yıl içinde yeni benzinli ve dizel araçların satışının bitiş tarihini; hidrojen, nükleer ve karbon yakalama ve depolama çözümlerini teşvik etme girişimlerini de gündeme getirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, hızla Paris Anlaşması’na yeniden katıldı. Ayrıca ABD’yi 2035’e kadar karbon kirliliğinden arındırılmış bir enerji sektörüne, 2050’ye kadar net sıfır ekonomiye kavuşturacağına ve yaklaşık 2 trilyon dolarlık net sıfır programı kurmaya söz verdi. Bunun yanında Biden, diğer ülkelere hızla karbonsuzlaşmaları için baskı uygulamak için ABD’nin tüm nüfuzunu kullanma sözü verdi.

Muhtemelen geçen yıl iklim değişikliği ile ilgili en önemli haber Eylül 2020’de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in BM Genel Kurulu’na Çin’in 2060’tan önce karbon nötr olmayı hedefleyeceğini duyurması oldu. Bu dünyanın en büyük CO2 salımına sahip ülkenin ilk uzun vadeli hedefi. Çin şu anda küresel sera gazı emisyonlarının %28’inden sorumlu ve bu, ABD ve AB’nin toplamından daha fazlasıdır. Çin çok büyük bir kirletici olmasına rağmen, aynı zamanda net sıfır karbonsuzlaşmayı uygulanabilir hale getirebilecek birçok temiz teknolojide dünyaya öncülük ediyor.

Kamu ve yatırımcı duyarlılığı ise hızla değişiyor. Artık sadece iklim değişikliği hakkında raporlama  veya aşamalı iyileştirmeler yapmak yeterli değil. Ülkeler ve şirketler, karbondan hızla net sıfıra nasıl ulaşacakları ve net pozitif etki yaratacakları konusunda bir plana ihtiyaç duyuyor. İvmenin arttığı ve özellikle yenilenebilir enerji ve depolama maliyetlerinin hızla düştüğü bir ortamda çıtanın daha da yükselmesi muhtemel. Son gelişmelerin ışığında, Çin, ABD, AB, Birleşik Krallık, Japonya, Güney Kore, Kanada ve Güney Afrika’nın yanı sıra birçok küçük ekonomi ile birlikte küresel ekonominin halihazırda yaklaşık %70’ini, dünya emisyonlarının yarısından fazlasını ve küresel fosil yakıt ihracat pazarlarının %75’ini oluşturan ülkelerin 2050 veya daha kısa bir süre için net sıfır hedefleri var ve bu hedeflerin çoğu ulusal mevzuatta yer alıyor. Bu, sadece birkaç aylık bir zaman diliminde büyük bir değişimi temsil ediyor. Muhtemelen bu devasa ivme, diğer ülkeleri de aynı şekilde hareket etmeleri ve hızlı bir şekilde net sıfır karbonsızlaştırma taahhüdünde bulunmaları için teşvik edici olacak bir baskıya yol açacaktır.