11.04.2017 İstanbul

Türkiye’de Akaryakıt Tanker Kazaları

Türkiye’de yaşanan tanker kazaları hakkında detaylı bilgi için Tora Çevre sayfasını takip edebilirsiniz.

Türkiye’de başlıca ulaşım yolu olarak karayollarının kullanılması trafik yoğunluğunda hızlı bir artışa neden olmaktadır. Mevcut altyapının hızla artan bu yoğunluğa karşılık vermekte zorlanmasına ek olarak sürücü ve yayalar tarafından yapılan trafik ihlalleri sonucunda ülkemizde her yıl çok sayıda trafik kazası meydana gelmektedir.

Tanker kazaları, bu kazalar içinde en ölümcül olan ve çevreye en fazla zarar veren kaza türleridir.

Tanker Nedir?

Tanker, sıvı veya gaz halde bulunan akışkan yüklerin taşınması sürecinde kullanılan bir araçtır. Taşıdığı tehlikeli madde yüküne göre petrol tankeri, kimyasal tanker ve gaz tankeri gibi türlere ayrılır.

Ham petrol ve petrol ürünleri, kimya endüstrinin gelişimine bağlı olarak ürünler ve hizmetlerin çeşitlenmesiyle, günümüzde oldukça yaygın bir şekilde kullanılır olmuştur. Petrol, doğası gereği dünyanın belirli bölgelerindeki rezervlerinden çıkarılmakta ve bu merkezlerden çeşitli taşıma yöntemleriyle sevk edilmektedir. Çoğunlukla karayolları ve denizyolu kullanılmaktadır.

Taşıma süreçlerinin genellikle uzun olması ve taşınan yük miktarlarının da yüksek olması beraberinde riskleri de getirmektedir. Bu riskler arasında, tankerlerin kazalara karışması en büyük risk olarak göze çarpmaktadır.

Her yıl, milyonlarca tonluk petrol, rutin karayolu tankeri ve gemi kazalarından, denizlerdeki petrol platformlarından, gemilerden toprağa ve denize akmaktadır. Bir petrol sızıntı­sının miktarının yanı sıra zararın büyüklüğü dökülen petrolün cinsi, yeri, hava sıcaklığı, mevsim ve rüzgâr gibi etmenlere de bağlıdır. Dünya’da petrolün taşınmasında en büyük pay kara ve deniz taşımacılığına aittir. Bu nedenle karayollarında ve denizlerde büyük tan­ker kazaları olmakta ve bu kazalar sonucu toprağa ve denize sızan petrol canlı ekosistemlerini olumsuz yönde etkilemektedir.

En Etkili Yöntem

Tehlikeli maddeler ile kirlenmiş toprak ele alındığında, kirliliğin yeraltı suyuna ulaşmadığı durumlarda en etkili yöntem kirlenmiş toprağın kazı çalışması ile yerinden alınması ve bertarafının gerçekleştirilmesidir.

Bu çalışma kapsamında kirliliğin gerçek boyutlarının belirlenmesi ve bu boyutlara göre bir çalışmanın planlanması, kirliliğin tamamen ortadan kaldırılması hususunda önemli rol oynamaktadır.

Kazı çalışması, kirlenmiş toprağın yerinden alınması, geçirimsiz malzeme üzerine istiflenmesi, uygun tehlikeli atık taşıma lisansına sahip araçlara yüklenmesi ve atığın durumuna göre bertaraf veya düzenli depolama yapılacak tesise kadar doğru şekilde taşınması işlemlerinden oluşmaktadır.

Tora Çevre olarak, tanker kazaları sonrasında gerekli aksiyonların hızlı ve doğru bir şekilde alınmasına gereken önemi vermekteyiz. Kaza sonucunda, kirlilik yayılımı her geçen süre artmakta ve yayılımın önüne geçmek için acil müdahale çalışmasının zaman kaybetmeden yapılması gerekmektedir.

Tanker kazalarına müdahale konusunda hali hazırda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından kabul edilen “Temizleme Faaliyeti Uygulama, İzleme ve Sonlandırma Raporu” çalışmalarımız olduğu gibi, yine aynı konuyla ilgili devam eden çalışmalarımız da bulunmaktadır.

İçinde bulunduğumuz yüzyıl, birçok teknolojik imkânı insanlığın hizmetine sunarken, bir yandan da insanlığın ortak mirası olan çevreye çok büyük zararlar vermektedir. Esas olan, kirlenme gerçekleştikten sonra aksiyonların alınması değil, kirlenmenin önüne geçebilecek ve çevremizi korumaya yardımcı olacak aksiyonların alınmasıdır.