06.02.2022 İstanbul

Toprak Kirliliğinin Tespiti İçin Bilmeniz Gereken Detaylar

Toprak kirliliği, toprağın muhteviyatında bulunmayan maddelerin yapışa girmesi sonucunda fiziksel ve kimyasal yapısının bozulması olarak tanımlanabilir.

Nüfus artışıyla beraber üretim de artmakta, artan üretimle beraber doğal kaynaklar tüketilmekte, tüketilmeyen kaynaklar da kirletilmektedir. Yüzeyden ve sondaj ile derinden toprak ve toprak gazı numunelerinin alınarak analiz edilmesi en yaygın kirlilik tespit yöntemidir. Kirlilik yeraltı suyuna karışmışsa, yeraltı suyundan alınacak numuneler de etkin bir gösterge olmaktadır. Toprak numunesi alımında sondaj işlemi yapılacaksa dikkat edilmesi gereken en önemli husus sondaj ile kirliliğin daha derinlere taşınmaması ve delgi yapılan bölgeden geçen altyapılara zarar vermemektir.

Bu hususta;

  • Çalışmadan önce yeraltı tesisatları, tank ve diğer yapılar tespit edilmelidir,
  • Jeolojik ve hidrojeolojik yapı iyi incelenmelidir,
  • Toprak numunesi için yapılan sondajda su kullanılmamalıdır,
  • Numune alım ekipmanları temizlenerek sondaja devam edilmelidir.

Bu uygulamaların yanında, özellikle madencilik sektöründe kullanılan jeofizik yöntemlerle de toprak kirliliğini ve boyutlarını etkin bir şekilde tespit etmek mümkündür. Yeraltına elektromanyetik, elektrik gibi kaynaklar kullanılarak enerji aktarılmakta ve yapının tepkisi gözlemlenmektedir.

Örnek vermek gerekirse, kayaç yapısında büyük bir değişim olmadığı sürece, temiz bir toprak parçasının elektrik iletkenliğinin homojen bir dağılım göstermesi beklenir. Ancak bir kirlilik mevcutsa, kirliliğin olduğu bölgede bu iletkenlik değişim gösterecektir. Bölgeye elektrik akımı uygulanıp bu değişim bir grafiğe aktarıldığında kirliliğin yayılımı hakkında bilgi toplanabilecektir.